susuyorum…
çenem kitleniyor,
çıkmıyor dualar ağzımdan,
kızıyor beynim bedenime,
kalbim benliğime…
her şey secdeye duruyor!
göğü yiyorum ben,
Sığamıyorum bedene…
kendi gömleğimi yırtıyorum…
en sevmediğim gün pazar!!
aldılar o günü bizden…
en sevmediğim renk sarı!
oynadılar rengiyle…
yoruluyorum kalabalıktan,
kaçıyorum benden…
yine oluyor sabah,
film başlıyor...
hayattaki rolümüze kaptırıp,
figüran olduğumuzu bile unutuyoruz…
Göz yaşı tuzlu içilmiyor.
Dudağım kuru!
kendimde, Onun izi
sarılıyorum kendime
her şey yoluna girdi derken,
bakıyorum ellerime,
bir aşk avucumun ortasında,
kapıyorum gözlerimi
eriyip hiç olmuş…
Kızıyorum elimde tutamadığıma..
Kızıyorum engel olamadığıma.
Biliyordum böyle olacağını
ve belki de bu yüzden kızıyordum
kendime.
ahir’e karışıyorum ben,
gördüklerimin tümü rüya olmasından
korkuyorum,
çünkü hepsi çok gerçek geliyor ve
bir daha tekrar olmasından korkuyorum.
sonra gece oluyor…
Yine de bir tebessüm ediyorum
sadece...