24 Ekim 2014 Cuma

kışşş

kışın geldiğini hüzünlü yapraklardan anlamıyorum... Doğa bana ders veriyor çünkü... Kış gelsin hiç ama hiç istemiyorum... Geceleri yeşeren ben kışın daha fazla büyüyorum... Uzayan geceler acımı katladıkça kabuğuma çekiliyorum... Kabuğum beni her geçen gece daha da acıyla yoğuruyor... Her gece ağlamamı bir tek yağmur bastıyor ve bana inat öyle olmaz böyle olur diyor... Sanki ben yağmura hakaret ediyormuşum gibi hepten üşütüyor beni... Ben belki de her üzüldüğümde bu yüzden titriyorum... Gökyüzüne inat titremem devam ediyor... Satırlarım sisli bir havada kayboluyor... Pusulam sadecerüzgar oluyor... Tek yaptığım ona karşı koymamak... Sabah gökyüzünden seçtiğim bulutlar hep grinin tonlarında... İnsanı boğarcasına.. Ellerim semaya her kalktığında ıslanıyor... Belkide ateşi yakmasın diye... Güneş düne göre yine erken batarken gece yine başlıyor... Yolda biriken sular yüzümü gösterdiğinde anlıyorum  ne ağır olduğunu... işte ben kışın geldiğini burdan anlıyorum... Belki de sadece senin yokluğun da bana her gece kış oluyor... Doğan ger güne senle başlayamamak beni benden alıyor... Daha sana sahip olmadan seni kıskanmak beni yıpratıyor... Seni bulamadan seni özlemek bana öldürüyor... Sabır denen şeye bu kadar muhtaç olmak beni üzüyor... Adını bilmediğim gibi-nefesinle sesini-kokunla tenini-gözlerinde beni  görmediğim sürece gecelerim kış-gündüzüm karanlık olacak...

16 Ocak 2014 Perşembe

Bir avuç toprak..

Bugün günlerden toprak...
Bugün kendime bir avuç toprak ısmarlarım.. Dünya o kadar güzel ki... Bunca kötü giden şeye rağmen biz o güzelliklere kanıp gidiyoruz.
işin komik yanı daha güzeli varken buna inanmaya devam ediyoruz. 
Dedim yaa toprak... Insan nerden geldiğini nereye gideceğini hep unutuyor ..
ben görev edindim... Toprak olmaya karar verdim... 
Taaaaa Medine de cebime doldurduğum o toprak parçası, cennet bahçesinden aldığım o bir avuç toprak gözümü doyursun diye masamda...
Ben kulum, beşerim diye buna sığınıp yanlış yapmayacağım. tok değil aç gezmeye devam edeceğim... 
Yüzyıllardır insanlar kendileri yasa koyup sonra o zmana, o kültüre uymuyor diye değiştirip durmuş. O ne peygamber ki bir insanın sınırlarını çizmiş..o nasıl bir insan ki neler yaşamış olaylara nasıl cevap vermiş? O ne kitap ki 14 asırdır  insanların değişen hayatına halaaaa rehber olmuş. Anayasa değil hak yasa olmuş.. 
Bizler maalesef hak yoluyla yönetilmek yerine neleri seçiyor nelerle yaşıyoruz ? 


Insanın karnı aç olduğunda diğer organları tok olur. o yüzden nefis açlıkla terbiye edilir.